SANAT NEDİR?

    



Sanata Başla! » Sanata Yeni Başlayanlara » ADEM'İN YARATILIŞI “THE CREATION  OF ADAM” – MICHELANGELO

     Sanat sözcüğü genel bağlamda görsel sanatlar anlamında kullanılır. Sanatın özetle yetenek ve imgelemini kullanarak anlamlı veya güzel bir şeyin bilinçli olarak yaratılması olduğu düşünülmesine rağmen, görsel sanatın tek bir tanımı yoktur. Baktığımız zaman görürüz ki aslında 'sanat' diye bir şey yoktur. Yalnızca bu eylemi gerçekleştiren sanatçılar vardır. İlk olarak primif modeldeki bu insanlar, ilk zamanlar mağara duvarlarına bizon resimleri çiziktirerek bu sürece başlangıç yaptılar. Bu çizimlerle insanın mevcudiyeti hakkında çok şey öğrenilebilir. Bugün ise çok da farklı olmayan bir şekilde insanlar yaşam alanlarını boyuyorlar, renklendiriyorlar. Tüm bu ilk seviye etkinliklerini sanat diye adlandırmakta hiçbir sakınca yoktur. Zira zamanına ve yerine göre farklı anlamlara gelebileceğini ve korkuluk veya bir tapınma aracı haline gelen, büyük S ile başlayan Sanat'ın var olmadığının da bilincinde olunmalıdır. Bir sanatçıya eseri hakkında yorum yaparken güzel olduğunu ama sanat eseri sayılamayacağını yahut güzel olmadığını ama sanat eseri olarak kabul edilebileceğini söyleyebilirsiniz. Bu söylem sanatçının kafasını karıştırabilir çünkü ortaya çıkan sanat eseri bir bakıma duygudur, bu duygu sanatçının kendinden katması sonucu ortaya çıkar. Şöyle ki bulunan kompozisyon, renkler yahut ifadeler sanatçını bir travması veya olmasını istediği bir durumu anlatabilir. Bir yağlı boya tablo ya da heykelden, farklı kişiler farklı çıkarımlarda bulunur hoşuna gider veya gitmez. Bir tablodaki manzara bazısına küçükken annesiyle geçirdiği bir anıyı hatırlatarak güzel hissettirebilir, bazısına ise gizli bir travmayı anımsatır ve kötü hissettirebilir. Sanattan haz almayı engelleyen yanlış nedenler yahut tecrübeler olduğunu söyleyebiliriz.

     Sanat için taklitler bütünüdür de diyebiliriz, sanat kelimesinin farklı dillerde kökenine inildiği zaman 'yapay' anlamına geldiğini görürüz. Tabi bu anlamından rönesans gibi büyük sanat dönemleri sayesinde kurtulmuştur.Sanatın bir diğer anlamı da " Bir şey yapmada gösterilen ustalık" tır. Her sanat eseri geçerli olan güzellik algısını barındırmak zorunda değildir. Esere bakıldığı zaman güzellik algısından daha çok ifadeyi görebilmek isteyen izleyici, doğru duyguyu yakalama amacı güder. Sanat için net bir yargıda bulunamayız. evrendeki insanlar kadar birçok yolu vardır ve her cevap, o kişinin kendine özgü bakış açısından, kendi kişiliğinden ve karakterinden etkilenir. Bir çok felsefeci ve düşünür de farklı düşünüş şekilleri ile sanatın üzerinde teorilerde bulunmuştur

     Sanat konusundaki bilinen en eski teorilerden birisi, Platon’un “temsil” ya da “taklit” olarak, yani “mimesis” olarak ifade ettiği sanat teorisidir. Platona göre “sanat”; gerçekliğin, yani “idea”ların bir taklidi bile değil, onun taklidi olan, algılanıp duyumsanan dünyanın taklidi, yani taklidin de taklididir.

     Nietzscheci sanat anlayışı ise trajik bir anlayıştır. iki ilke üzerinde durur. Bu iki ilkeyi çok eski ama bununla birlikte de geleceğin ilkeleri olarak kavramak gerekir. Öncelikle sanat, “çıkar gütmeyen” bir faaliyetin, “hayır işinin” karşıtıdır: İyileştirmez, sakinleştirmez, yüceltmez, tazmin etmez; ne arzuyu, ne güdüyü ne de istenci “tatmin eder”. Tam tersine, sanat, “gücün iradesinin uyarıcısıdır”, “istemeyi tahrik eder”.

    Bu gibi birçok düşünür teorilerde bulunmuş, fikirlerini beyan etmiştir. Bu teorileri başka yazılarda daha detaylı konuşmak üzere hoşçakalın.                                                                                      

x

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.