Daphne'den Defneye: Apollon ve Daphne

      

   


    Yüzyıllardan beri büyüklerimizden duyduğumuz, okuduğumuz, inandığımız ya da inanmadığımız yüzlerce efsane ve birbirinden farklı hikayeleri... Kimisi kahramanlıkları konu alıyor, kimisi gücü kimisi ise aşkı. Aşkı anlatan efsanelerden bahsettiğimizde varlığından söz etmemiz gereken, güzel olduğu kadar hüzünlü bir hikaye ; Apollon ve Daphne. 

        Apollon ve Daphne Yunan mitolojisinde yer alan bir efsanedir. Olayın geçtiği yer ise Antakya'nın Harbiye ilçesidir. Ana karakterlerden biri olan Apollon; Yunan mitolojisinde güneşin, müziğin, ışığın, şiirin, okun ve kehanetin sembolü iken Daphne; nehir Tanrısı Peneus'un güzelliği dillere destan olan su perisi kızıdır. 

       Birgün Apollon gökyüzünde dolaşırken kendisi gibi okçu olan aşk tanrısı Eros ile karşılaşır. Kısa bir süre önce okçuluk ile büyük başarılar elde eden Apollon Eros'tan oklarını ister ve onları savaşta kullanmasının daha gerekli olduğunu belirtir. Tavrından rahatsız olan Eros oklarının gücünün tahmin ettiğinden daha güçlü olduğunu söyleyip teklifini hiç düşünmeden reddetmiş. Konuşma sonunda hiçbir taraf memnun değil hatta bir o kadar kızgın ayrılmıştır. Eros, Apollun'un bu hareketini yanına bırakmamakta ve birgün intikam almakta kararlıdır. 

       Apollon, her zaman yaptığı gibi birgün ormanda gezinirken güzeller güzeli Daphne'ye rastlamış. Daphne nehirde yıkanırken Apollon hayranlıkla Daphne'yi izlemeye koyulmuş. O sırada biri de onları izliyormuş aslında 'Eros'.  İçten içe Apollon'a karşı beslediği intikam duygusunun aslında tam zamanı olduğunu düşünmüş ve altın oku Apollon'a atıp Daphne'ye aşık olmasını, diğer yandan da Daphne'ye kurşun oku saplayıp Apollon'dan nefret etmesini sağlamış. Apollon halinden memnun, saatlerce Daphne'yi izlemiş. Daha sonra karşısına çıkmış ve Daphne bir anda irkilip kaçmaya başlamış. Apollon'un kalbini esir alan Daphne hiç durmadan koşmuş, Apollon da onu yakalamak için durmaksızın devam etmiş. Aynı zamanda da Daphne'ye olan aşkını bağır çağır ilan etmiştir. 

       Daphne artık kaçmaya hali kalmadığını anlamış ve nehir tanrısı babasından yardım istemiştir. Kızının yardıma ihtiyacı olduğunu hisseden baba hemen müdahale etmiş. Daphne'nin vücudu giderek ağırlaşmış ve ayakları toprakla birleşmeye başlamıştır. Güzeller güzeli Daphne'nin bedeni kabuk bağlamış, saçları yapraklara ve elleri de dallara dönüşüvermiş. Su perisi Daphne artık bir  'defne ağacı' dır. Apollon gördükleri karşısında kalakalmış, karşısında duran ağaca sarılıp aşkını anlatmata devam etmiştir. Sevgisine karşılık bulamasa da artık onu 'onu ağacı' olarak kabul etmiş ve yaz kış yeşil kalmasını sağlayıp, başına taç yapacağını belirtmiştir. 

       Bir başka efsanede ise Harbiye'nin şelalelerinin aslında Daphne'nin gözyaşları olduğu anlatılır. 

       Gian Lorenzo Bernini bu efsaneyi konu alan harika bir heykel yapmıştır. Günümüzde Roma'da bulunan heykelim yapımına 1622 yılında, 24 yaşında başlamış ve 3 yılda tamamlamıştır. Sanat dünyası için çok değerli ve ilgi gören bir eserdir. 

       

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.