1961-1989'UN TAŞ PERDESİ: BERLİN DUVARI

       
         

     Tarihi Değiştirenler'de bugünki konumuz 'Berlin Duvarı'.  Eminim ki birçoğunuz bu ismi daha önce okul çevrenizde ya da sosyal hayatınızda duymuşsunuzdur. Kimisine göre Berlin Duvarı, kimisine göre ise  'Utanç Duvarı'. Utanç duvarı ne kadar da garip bir olgu değil mi? Neden böyle adlandırıldığına gelin birlikte bakalım. Duvarlar her zaman sadece bölgeleri ya da alanları birbirinden ayırmaz aynı zamanda insanları ve fikirleri de birbirinden ayırır. Berlin Duvarı ise bu durumu temsil eden en güzel örneklerden biridir. 
       Berlin Duvarı, 1961-1989 yılları arasında varlığını sürdürmüştür. Duvarın ötesinde kalan parçalar ise aslında aynı ülkeye ait: Almanya. Bir tarafta Doğu Almanya, diğer tarafta ise Batı Almanya. II. Dünya Savaşı sonrası Doğu Almanya Sovyet kontrolü altında bulunan sosyalist bir yapı ile Batı Almanya ABD, Fransa ve Birleşik Krallık kontrolü altına girmiş bir devlettir. 
       Tahmin edersiniz ki 1945 sonrası Avrupa'da kara bulutlar ve yok sayılamayacak problemler boy göstermiştir. Kaybedilen canlar, değişen dengeler ve yıkımlarla birlikte büyük bir kaos ortamı hakim olmuştur. Rus ordusu bu kaosu fırsata çevirmek uğruna Berlin'i ele geçirmiş ve askerlerini bölgeye yerleştirmiştir. Önemli bir isim olan Stalin ise bu durumdan rahatsız olmuş ve bulunduğu yerden edilmek istememiştir. Bu durum ise beraberinde Almanya'nın paylaşılmasını ve hiç kuşkusuz fikir ayrılıklarını getirmiştir. Batı Almanya'daki hakim devletler Fransa, Amerika ve İngiltere iken Doğu Almanya'da Sovyetler Birliği olmuştur. Doğuda bulunan Berlin ise bu devletler arasında tekrar bir paylaşıma tabi tutulmuştur. 
        Berlin Duvarı yıkılalı 30 yıl oldu ama Avrupa'nın görünmeyen duvarları var  - Dünya Haberleri                   

        Devletlerarası hal böyleyken insanlar da bu durumdan rahatsız olmuş ve oldukları yerden uzaklaşıp, göç etmeye başlamıştır. Doğu'dan Batı'ya doğru yüz binlerce insan geçmiştir. Doğu'daki kontrolsüz nüfus kaybı ekonomik, siyasi ve sosyal birçok problemi beraberinde beraberinde getirmiştir. Bu durum son vermek için Doğu Almanya yönetimi bir duvar örme fikrini sunmuştur. 1961 yılında bu fikir kabul edilmiş ve 12 Ağustos'ta yapımına başlanmıştır. Ne kadar şaşırtıcı ve zor da olsa duvarın örümü yalnızca bir gecede tamamlanmıştır. Yüksekliği 3 metreden fazla, uzunluğu yaklaşık 156 km olan Berlin Duvarı Batı Almanya'yı çevreleyecek şekilde inşa edilmiştir. 28 yıl boyunca iki kısmı birbirinden ayrı tutmuştur.
       Ailesini, sevdiklerini ve sahip olduğu hayatını duvarın diğer kısmında bırakmak zorunda kalan yüzlerce insan kaçmaya çalışmış ancak yaklaşık 136 kişi hayatını kaybetmiştir. İnsanların bu zor halleri göz önüne alındığında birçok kaynak bu süreci 'komünizmin çöküşü' olarak ele almıştır. 
       Ayrımı korumak, insaları ve insanlığı birbirinden ayrı tutmak adına yalnızca bu duvarla yetinilmemiş aynı zamanda farklı yöntemler de kullanılmıştır. Problemlerin çözüleceğine inanılarak örülen duvar tam tersi daha büyük sorunları beraberinde getirmiştir. Doğu ve Batı Almanya arasındaki ekonomik fark gittikçe artmış bu da Doğu'daki insanları protesto yapmaya teşvik etmiştir. 1989 yılında halkın ayaklanması ile birlikte bir toplantı düzenlenmiş ve bu toplantı sonucunda insanların 'vize' kullanarak duvarın diğer tarafına seyahat edebilecekleri belirtilmiştir. Halk ise duvarın bulunduğu alana hücum etmiş ve binlerce insanın bulunduğu bir topluluk oluşmuştur. Görevller ise bu duruma karşı koyamamış ve duvarın kapılarını açmak zorunda kalmıştır.  Yıllar sonra da olsa 'birlik beraberinde özgürlüğü getirmiştir.' 
       3 Ekim 1990 yılında Doğu-Batı Almanya birleşerek günümüzdeki halini almıştır. 

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.